16 Haziran 2008 Pazartesi

Sapanca Gölü

Haftasonlarınızı şehrin gürültüsünden uzak bir yerde geçirmek istiyorsanız, Sakarya'nın şirin bir ilçesinden adını alan Sapanca gölü çevresi bunun için mükemmel bir tercihtir. Eşsiz doğa güzelliği, lezzetli restaurantları ve göl kenarına sıralanmış kır kahveleri ile sizlere kucak açar. Küçük dalgacıkların üzerine vuran gün batımı, sizi dünyanın bütün sıkıntılarından kurtarıp, masal diyarlarına sürükler. Hatta bu diyarlara uğrarken Sapanca gölünün efsanesi de aklınızdan şöyle bir gelip, geçer.

“Anlatıldığına göre, Sabancı Baba’ya bağlı olarak bu adı alan gölün bulunduğu yerde eskiden bir köy varmış. Bir gün, köye yabancı bir ihtiyar gelerek ev ev dolaşıp, çok aç olduğunu belirterek bir parça ekmek istemiş. Bütün kapılardan eli boş dönen ihtiyar, tam köyden ayrılacakken bir tarlada rastladığı Sabancı Baba, yanında bulunan yiyeceğini onunla paylaşmış. Karnını doyuran yaşlı adam; “Öküzlerini al, şu karşı tepeye çıkalım, ama sakın arkana bakma,” demiş. Söylenenleri dinleyen Sabancı Baba, tepeye ulaştıktan sonra arkasını dönüp baktığında, köyün sular altında kaldığını, köy halkının ise balığa dönüştüğünü görmüş."

Anadolu'nun heryeri böyle efsanelerle doludur. Bu efsanelerdir ki, nesiller boyu söylene gelir ve halk edebiyatımızı zenginleştirir.

Hiç yorum yok: